Ülke ve mllet olarak tarhmzn en büyük acılarından brn yaşıyoruz. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza br kez daha Allah’tan rahmet, alelerne başsağlığı ve sabır, yaralılarımıza acl şfalar dilyoruz.
İktdarın şaşkınlığına, aczyetne ve ayrıştırıcı tutumuna rağmen; depremn ilk anından itibaren sorumluluklarını yerne getren, ellernden gelen her şey yapmaya çalışan kurumlarımıza ve kamu görevllermze teşekkür ediyoruz.
Muazzam br dayanışma gösteren, büyük br fedakarlık ve gayretle çalışan STK’larımıza, vatandaşlarımıza, uluslararası dayanışma gösterenlere ve emek sarf eden tüm smsz kahramanlarımıza mnnettarız. Deprem ülkes olan Türkye’mzde afet önces gerekl hazırlıkların yapılmadığı, yeterl tedbrlern alınmadığı apaçık ortadadır. Eskden Başbakanlık’a bağlı olan AFAD’ın kurumsal kapastesnn zayıflatılması, lyakatten yoksun nsanlara üst düzey kadrolarda sorumluluk verlmes, depreme dayanıksız bnalara hiçbir rapor stenmeden mar affı çıkarılması ve nşaat sektöründe yolsuzluklara kapı
aralayan ölçüsüz rant hırsı mlletmze ölümcül br fatura ödetmiştir. Ülkemzn her kurumunda yaşanan özerklk, lyakat ve şeffaflık kaybı afet yönetmn ve depreme müdahale sürecn de doğrudan etklemştr. Hiçbir bürokratın nsyatf alamadığı, her konuda talmatın br kşden beklendiği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yüzünden acılar ve zayat katlanarak artmıştır. Afet süreci ne yazık köy yönetlememiş, arama-kurtarma çalışmalarında geç ve yetersz kalınmıştır. Başlangıçtan tbaren, temel ihtiyaçların temnnn ve yardım faalyetlerinin doğru koordine edilemediği, bunların sonucunda felaketn etkisinin vahim boyutlara ulaştığı acı bir gerçek olarak görülmektedir.
Ne yazık k, beledyeler ve STK’lar arasında ayrım yapılmış, bunların sürece dahl edlmeler hususunda geç kalınmıştır. Kutuplaştırıcı söylemlerden vazgeçlmemş, tek br merkezden alınan kararlar çalışmaları yavaşlatmıştır.
Kolluk kuvvetlernn, madenclern ve ş maknelernn sahaya geç gönderlmes, sosyal medya platformlarında bant yavaşlatma, borsanın kapatılmaması akıl dışı uygulamalar telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurmuş, kriz daha da derinleştirmiştir. İktdar barınma, seyyar tuvalet ve hjyen konusunda yeterli adımları halen atmamış, bölgede salgın hastalık riskine karşı gerekl tedbirleri de almamıştır.
Deprem sonrası yaşanan göçle ilgili herhangi bir planlama ve yönlendirme yapılmamıştır. Tüm hata, kusur, ihmal ve kasıtlar apaçık ortadadır. Hukuk, dar ve siyasi sorumlular da arşivlenerek dosyalarda ve hafızalarımızda not edilmiştir. Millet İttfakı olarak, omuzlarımızdak ağır sorumlulukların farkındayız. Şmdi önümüzde zorlu br sınav bizleri beklemektedr. Yaşanan bu felaketten dersler çıkararak, şehrlermz ve geleceğmz ortak akılla inşa etmek mecburyetindeyiz. Unutulmamalıdır ki; jeoloj, sismoloj, piskoloji, sosyoloji, ekoloji, tıp, ekonomi, eğtm, hukuk, siyaset, şehri planlama ve mimarlık birebirlerinden asla bağımsız düşünülemez, hiçbir ihmal edilemez.