İyi Kaynaşlı Kurucu İlçe Başkanı Engin Hendan, 12 Kasım 1999 Düzce Depremi’nin yıl dönümünde yayımladığı mesajda, özellikle depremin merkez üssü Kaynaşlı’da yaşanan büyük yıkıma dikkat çekerek, deprem gerçeği karşısında alınması gereken dersleri “Manifesto” olarak nitelendirdi.
Kaynaşlı / Düzce – 12 Kasım 1999 Düzce Depremi’nin 26. yıldönümünde, İyi Kaynaşlı Kurucu İlçe Başkanı Engin Hendan, depremde hayatını kaybeden vatandaşları rahmetle anarak, bölgenin yaşadığı felaketi ve çıkarılması gereken kritik dersleri içeren çarpıcı bir açıklama yaptı.
Hendan, açıklamasında, 17 Ağustos depreminden sadece 87 gün sonra, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın doğu kolunda gerçekleşen $M=7.2$ büyüklüğündeki bu depremin, Türkiye’nin sismik tehlikesini bir kez daha acı bir şekilde yüzeye çıkardığını belirtti.
“Kaynaşlı’da yaşanan acı, deprem gerçeği karşısında alınacak derslerin manifestosudur.”
Kaynaşlı’nın, yüzey kırığının tam üzerinden geçtiği bir ilçe olarak felaketin en şiddetli darbesini aldığını vurgulayan Hendan, bu durumun yalnızca binaların değil, “şehir planlama felsefemizin de sarsıldığını” gösterdiğini ifade etti.
Hendan’ın Vurguladığı Kritik Dersler
Engin Hendan, Kaynaşlı’nın hafızalardan silinmemesi gereken üç temel gerçeği sıralayarak yetkililere ve topluma seslendi:
- Fay ve Zemin İlişkisi Göz Ardı Edilemez: Hendan, Kaynaşlı felaketinin, fay hattı zonlarında ve riskli zeminlerde yapılaşma ısrarının bedelinin ağır ödendiğinin ispatı olduğunu kaydetti. “Yeni yerleşim yerleri belirlenirken bilimsel jeoloji ve jeofizik veriler, imar planlarının tek kırmızı çizgisi olmalıdır” diyerek bilimin rehberliğini işaret etti.
- Mühendislik ve Denetim İhmal Edilemez: Yıkımın asıl nedeninin doğa değil, mühendislik hizmeti almamış ve standartlara uygun inşa edilmemiş yapılar olduğunu belirten Hendan, can güvenliğinin ancak “tavizsiz bir yapı denetimi ve mevcut riskli yapı stoğunun hızla yenilenmesiyle” sağlanabileceğini ifade etti.
- Afet Bilinci Kurumsallaşmalıdır: Hazırlıklı olmanın sadece depremden sonra değil, her gün sürmesi gerektiğini vurgulayan Hendan, kurumsal kapasitenin ve toplumsal bilincin, deprem büyüklüğü ne olursa olsun ayakta kalacak kadar dirençli olması gerektiğini dile getirdi.
Açıklamasının sonunda Engin Hendan, 12 Kasım Depremi’nin sadece bir anma değil, “sürekli bir eylem ve dönüşüm motivasyonu” olarak görülmesi gerektiğinin altını çizdi. Hendan, “Kaybettiğimiz her cana olan borcumuz, depreme dirençli bir Türkiye inşa etme iradesini sürdürmektir” sözleriyle mesajını tamamladı.




